Temel Tanım ve Kapsam
Yazıt bilimi (Epigrafi), anıtsal yapılar üzerindeki metinleri ve hakkedilmiş yazıları inceleyen, özellikle Helen veya Roma dillerinde yazılmış metinlerle (paralar hariç) ilgilenen bilimsel disiplindir. Kitabe sözcüğünün karşılığı; bir şahsın veya hadisenin hatırasını yaşatmak maksadıyla bir nesne üzerine oyulmuş metindir.
Coğrafi ve Zamansal Sınırlar
Bu disiplinin mekânsal sınırları, kadim Yunanlıların varlık gösterdikleri tüm coğrafyayı, süreç olarak ise yazının Şark’tan alınmasından Doğu Roma İmparatorluğu’nun sonuna değin geçen zamanı kapsar. Bu sebeple, antik Helen medeniyetine ev sahipliği yapmış olan Küçük Asya, bu bilim dalı için ehemmiyet arz eden bir araştırma sahasıdır.
Bilimsel İş Birliği
Bu alan; dil bilimi ve eski yazı bilimi ile müşterek çalışır. Tarihi yapılar üzerindeki metinler, ait oldukları devir hakkında kıymetli malumat sunar. Misal olarak; Asur ve Urartu hükümdarlarının saltanatları esnasında elde ettikleri başarıları ve gerçekleştirdikleri icraatları kronolojik biçimde kayda geçirdikleri metinler verilebilir.
Tarihi Önemi
Göktürkler devrinde meydana getirilen Orhun Abideleri’nde devletin idari ve toplumsal düzeni hakkında mühim bilgiler mevcuttur. Geçmişin aydınlatılması hususunda bu metinlerin anlaşılması ve okunmasında yazıt biliminden istifade edilir.
Araştırma Metodolojisi
Bu disiplin, dayanıklı materyaller üzerindeki metinleri incelerken, eski yazı bilimi geçici malzemeler üzerindeki yazıları tetkik eder. Bu yönüyle iki bilim dalı birbirinden ayrılır.
Tarihsel Gelişim
Antik dönemde Herodotos, Thebai’de istinsah ettiği bazı adak metinlerinden hareketle, yazının Fenike menşei ve İonia’nın katkıları üzerine değerlendirmelerde bulunmuştur. Thukydides de sıklıkla kitabelerden faydalanmıştır.
Modern Dönem Çalışmaları
- yüzyılda başlayan çağdaş metodoloji ile araştırma ve değerlendirme süreci, “Corpus Inscriptionum Graecarum” isimli çalışma ile sistematik bir nitelik kazanmıştır.
Türkiye’deki Durum
Ülkemizde, klasik lisanlar ve kültürler üzerine kıymetli araştırmalar yapılmış ve mühim eserler dilimize kazandırılmıştır. Lakin, antik çağ tarihi, klasik dil bilimi ve arkeoloji ile sıkı münasebeti olan yazıt bilimi sahasındaki çalışmalar henüz yeterli seviyeye ulaşmamıştır.